20 Ekim 2009 Salı

Seri Katillerin Hayat Hikayeleri
















FRİTZ HAARMANN HANNOVER VAMPİRİ
1879-1925

Yirminci yüzyılın en kötü şöhretli şehvet katili olan Haarmann 1879 yılında Almanya'nın Hannover kentinde bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. En büyük zevki bir kız çocuğu gibi giyinmek olan asık suratlı, fazla zeki olmayan bir çocuktu. 17 yaşında çocuk tacizcisi olarak tutuklanmasının ardından bir akıl hastanesine yatırıldı. Altı ay sonra buradan kaçıp İsviçre'ye gitti, sonra da Hannover'e geri döndü.
Bir süre boyunca saygın bir hayat sürmeye gayret etti; Puro fabrikasında bir iş buldu ve genç bir kızla nişanlandı. Ama bu göreceli normal dönem uzun sürmedi. Nişanlısını terk ederek orduya katıldı. 1903 yılında tekrar Hannover'e döndüğünde irili ufaklı suçlarla dolu bir hayatın içine atıldı. Yirmili yaşlar boyunca yankesicilikten hırsızlığa uzanan türlü suçlar nedeniyle devamlı hapse girip çıktı. Birinci Dünya Savaşı'nı demir parmaklıklar arkasında geçirdi.
1918'de hapisten çıktı, doğduğu şehre döndü ve bir kaçakçılık çetesine katıldı; çetenin kaçırdığı mallar arasında karaborsa sığır eti de vardı. Bu arada polise muhbirlik de yapmış ve bu ek işi ona yasa dışı faaliyetlerine karşılık bir koruma sağlamıştır. Ancak 1919'da yatakta genç bir erkekle yakalanınca tekrar hapse gönderildi.
Dokuz ay sonra hapisten çıkınca, Haarmann daha önce hiçbir şekilde örneği görülmemiş sapkınlıktaki kariyerine başladı. Hannover'in suç batağı olan eski mahallesinde yaşayan Haarmann, Hans Grans adında eşcinsel bir erkek fahişenin esiri oldu. Bu ikili beraberce savaşın yıktığı şehri dolduran genç erkek göçmenleri avlamaya çıktılar. Her ne kadar Haarmann 27 cinayetle suçlandıysa da, en az 50 cinayetten sorumlu olması muhtemeldir. Kurbanlarını öldürme yöntemi her seferinde aynıydı.
Karnı aç olan genci odasına girdikten sonra, Haarmann onun karnını doyuruyor, daha sonra da üzerine çullanarak (çoğu zaman Grans'ın da yardımıyla) gencin boğazını neredeyse kafası kopuncaya kadar ısırıp çiğniyordu. Genellikle kurbanın vücudu üzerinde debelenirken cinsel bir tatmine ulaşıyordu.
Daha sonra, Haarmann ve Grans cesedi parçalayıp karaborsada et niyetine satıyorlardı. Kurbanların giysilerini de satıyor ve cesetlerin yenilemeyecek parçalarını kanala atıyorlardı.
Kaybolan gençlerin sayısı artınca polisin şüphesi Haarmann'ın üzerinde toplanmaya başladı. Ondan karaborsada "biftek" alan bir kadın, bunun insan eti olduğundan şüphelendi ve eti polise götürdü. 1924 yazında kanalın kıyısında birkaç tane kafatası ve bir çuval kemik bulundu. Haarmann'ın odasını araştıran dedektifler, gençlerin giysilerini buldular. Ev sahibesinin oğlunun giydiği palto-bunu ona Haarmann vermişti- kaybolanlardan birine aitti.
Sonunda Haarmann her şeyi itiraf etti. 1924'te yargılandı, suçlu bulunup idama mahkum edildi. İdamını beklerken "Hannover Vampiri" (Bu ad ona basın tarafından verilmişti.), yazılı bir itirafname hazırladı ve burada yaptığı korkunç şeylerden aldığı zevki hiçbir saklama endişesi duymadan anlattı. Kendi isteği üzerine şehrin Pazar alanında başı bir kılıçla kesildi. Öldükten sonra beyni çıkarıldı ve incelenmek üzere Goettingen Üniversitesine gönderildi. Maalesef bu incelemeden bir sonuç çıkmadı. Yetmiş yıl sonra bile ilim Fritz Haarmann gibi canavarların içindeki şeytanı anlamaya yaklaşmış değildir



HAROLD SHİPMAN

Bütün şüphelerin ötesindeki katil İngiliz Doktor Harold Shipman'ın 27 yıllık meslek hayatında 250 kişiyi öldürdüğü raporla belgelendi. Yakın tarihimizin en ilginç seri katili olarak da değerlendirilen Shipman, İnglitere'nin Manchester bölgesinde doktorluk yapıyordu.

"Bütün şüphelerin ötesindeki katil" olarak da nitelendirilen Dr. Shipman hakkındaki rapor hakim Janet Smith tarafından hazırlandı. Shipman'ın 1971-1998 yılları arasında toplam 250 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. Shipman'ın hastalarını yüksek dozda morfinle öldürdüğü belirlendi.

Dünya tarihinde bir tek seri katil Shipman'dan daha fazla insan öldürdü. O da Kolombiyalı Pedro Lopez Monsalve. 1980 yılında yargılanan Monsalve'nin 1970'li yıllarda Kolombiya, Peru ve Ekvator'da 300 kişiyi öldürdüğü belgelenmişti. Monsalve, 60 kız ve erkek çocuğunu tecavüz ettikten sonra öldürmüştü.

Dr. Shipman hakkında şimdiye kadar beş rapor daha hazırlandı. Hakim Smith hazırladığı yeni raporunda Shipman'ın 15 yeni cinayet daha işlediğini belgeledi. Bu cinayetlerin ise İngiltere'nin Yorkshire bölgesinde 1971-74 yılları arasında henüz genç bir doktorken gerçekleştiği belirlendi.

İntihar etti

Shipman hakkındaki ilk şüpheler ise Pontefract'ta 137 şüpheli ölümün kendisi ile bağlantılandırılması sonucunda başlamıştı. Hakim Smith raporunu kamuoyuna açıklarken yaptığı değerlendirmede, "Benim çıkardığım sonuç Shipman'ın yaklaşık 250 kişiyi öldürdüğü" dedi.

Shipman Pontefract hastanesinden sonraki cinayetleri ise Hyde'de bulunan kabinesinde gerçekleşti. Evli ve dört çocuk babası olan Shipman, 1998 yılında bir cinayet sonucunda tutuklandı. 2000 yılında ise işlediği 15 cinayetten dolayı ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Shipman geçtiğimiz yılın ocak ayında 57 yaşındayken hücresinde intihar etti.

1971-1974 yılları arasında işlenen cinayetlerden sadece üçünün Shipman tarafından işlendiğinin belgelendiğini açıklayan Smith, 12 cinayetin daha Shipman tarafından yapıldığına yönelik şüphelerinin bulunduğunu açıkladı. Bu cinayetlerden birisi de 4 yaşındaki bir kız çocuğunun 1972 yılında öldürülmesi.

Smith, Shipman'ın kabinesinde meydana gelen ölüm olaylarının yüzde 15'nin şüpheli olduğunua belirtti. Yapılan hesaplara göre de ise bu rakam 237 ile 238 arasında değişiyor. Pontefract'taki şüpheli ölümler de Shipman'ın listesine eklendiğinde toplam 250 dolayında cinayet oluyor.
Not : öldürdüğü yaşlı kadınların fotoları vardı koyamadım içim el vermedi.
KURBANLAR

Marie West
Irene Turner
Lizzie Adams
Jean Lilley
Ivy Lomas
Muriel Grimshaw
Marie Quinn
Kathleen Grundy
Kathleen Wagstaff
Bianka Pomfret
Norah Nuttall
Pamela Hillier
Maureen Ward
Winifred Mellor
Joan Melia

HENRY LEE LUCAS

"Birini öldürmek, sokağa çıkmak gibi bir şeydir. Eğer bir kurban istiyorsam, sokağa çıkar ve bir tane bulurum."
"Seks benim zayıf noktalarımdan biridir. Yapabildiğim her şekilde seks yaparım. Eğer bunun için birini zorlamak durumundaysam, yaparım.. Onlara tecavüz ederim; bunu yaptım. Onlarla seks yapmak için hayvanları öldürdüm ve onlarla canlıyken de seks yaptım."
İstismarcılığı delilik derecesine varan annesinin kendisine yaşattığı dehşet verici şeylerle büyüyen Lucas, sadist sapkınlık kariyerine henüz çocuk yaşlarda başlamıştır. 13 yaşına geldiğinde üvey ağabeyiyle seks yapmaya başlamış, yine ağabeyi onu hayvanlarla seks ve hayvanlara işkence yapma eğlenceleriyle tanıştırmıştır. En sevdikleri şey küçük hayvanların gırtlaklarını kesip sonra da onlara tecavüz etmekti.
Bir yıl sonra ilk cinayetini işlemiş, tecavüz etmesine direnen 17 yaşındaki bir kızı boğmuştu. 1954'te 18 yaşındayken çeşitli hırsızlık suçlarından 6 yıl hapis cezası aldı. 1959 yılında tahliye olduktan sonra bir gün 74 yaşındaki annesiyle tartıştı ve onu bıçaklayarak öldürdü.(Yakalandığında annesinin cesediyle seks yaptığını söyleyecek ve daha sonra bunu inkar edecekti.)
İkinci derece cinayetten 40 yıl hapis cezasına çarptırılan Lucas, bir akıl hastanesine konulmuştur. Tüm itirazlarına rağmen 10 yıl sonra serbest bırakıldı. Daha sonra bu konuda şöyle söyleyecekti."Beni affettiklerinde onlara dışarı çıkmaya hazır olmadığımı söyledim. Gardiyana, doktora, herkese yeniden öldüreceğimi defalarca söyledim." On sekiz ay sonra da iki genç kıza tecavüzden tekrar cezaevindeydi.
Lucas eyalet hapishanesinden 1975 yılında çıktı. Acımasız bir psikopat olan Ottis Toole ile tanıştı. Otis, Amerikan suç tarihinde en tüyler ürpertici suç dalgasında onun suç ortağı olacaktı. Bundan sonraki 7 yıl içinde bu ikili tüm Amerika'yı dolaşacak ve bilinmeyen sayıda insanı öldürerek parçalayacaklardı. Lucas gibi sapık olan Toole nekrofili meraklısı ve yamyamdı. Lucas yamyamlığa karşıydı. Çünkü insan etini sert buluyordu. Bu yolculukları sırasında Ottis'in ergenliğe varmamış yeğeni Becky Frieda Powell da onların yanındaydı. Bu kız daha sonra Lucas'ın sevgilisi, nikahsız eşi ve nihayetinde de kurbanı olacaktı.
Lucas 1984'te ruhsatsız silah bulundurmaktan gözaltına alındı. Nezaretteyken gardiyanı yanına çağırdı ve "Kötü şeyler yaptım." Diye mırıldandı. Bununla birlikte çok sayıda cinayetleri bir bir itiraf etmeye başladı. Bunların bazıları doğrulanırken bazılarının ise yalan olduğu ortaya çıktı.
Bazı dedektiflere göre Lucas 69 kişiyi öldürmüştü, bazılarına göre ise 81 ve ya daha fazlasını.1985'te Lucas 10 cinayetten hüküm giydi. Bu bile idam cezası için gereğinden fazlaydı.

LUCAS VE OTİS'İN SUÇ YOLCULUĞUNUN HİKAYESİ
Henry Lee Lucas insanlık tarihinin görmüş olduğu en ilginç canilerden biridir. Daha küçükken belden aşağısı olmayan babası fahişelik yapan annesinin aşağılamalarına dayanamayarak intihar etti. Kardeşi ile şakalaşırken oyduğu gözü tıbbi müdahale görmeden annesinin işkenceleri ile günlerce kötüye gitti. Ancak günler sonra fenalaşan çocuğun gözünü bir doktor temizledi. Annesi bir seferinde o kadar kötü sopaladı ki çocuk günlerce yarı baygın yattı ancak yine daha sonra doktora götürüldü. Bazen de sadece canı sıkıldığı için kız elbisesi giydirip, saçlarını yapıp öyle okula gönderirdi.
Yıllar sonra bir gün, çok alkollü iken Lucas annesini arkadan bıçaklayıp cesedi ile cinsel ilişkiye girdi. Yirmi yıldan kırk yıla kadar ağır hapis cezası aldı, on yıl sonra tarihin en vahşi seri katillerinden biri olarak serbest kaldı.
Gençlik yıllarında bir akrabası ile ava gidip çeşitli hayvanları öldürüp onlara tecavüz etmeye başlamış oldu. Aynı zamanda üvey kardeşi ile ensest eşcinsel bir ilişkisi vardı. İlk cinayetini ve necrophiliac ilişkisini 14 yaşında yaşamış. Otobüs durağında bekleyen 17 yaşında bir kızı kaçırıp, terk edilmiş bir yerde döve döve öldürdükten sonra tecavüz etmiş. Ancak polis merkezine buna benzer bir kayıp vakası asla bildirilmemiş. Lucas, itiraflarını yalanlamak gibi bir huya sahipti ve sık sık yalan söylemeye çok meyilliydi. Bu nedenle, şimdi bile bir çok itirafının gerçek olduğu ne kanıtlanabiliyor ne de yalan olduğu kesin.
Bir süreliğine hapse giren Henry, serbest kaldığı günün ertesi 12 yaşındaki yeğenine tecavüz ettiği iddia edildi. Dışarıda fazla dayanamayan Lucas'ı yakın zaman sonra yine haneye tecavüzden tutukladılar. Tekrar çıkışından bir süre sonra annesini bıçakladı. Çocukluğunu kabusa çeviren kadın yoğun bakımda elli saat can çekiştikten sonra öldü. 10 yıl sonra hapishanenin kapısından "özgür" olarak ayrıldıktan sonra iki kadın daha öldü. Birisini hapishaneden görülebilsin diye yakında bırakmış, ama bu iddiayla ilgili herhangi bir kanıt bulunamadı. Küçük bir kız çocuğunu kaçırmaya çalışırken yakalanınca 1975'e kadar dört yıl daha hücrenin yolunu tuttu.
En son serbest kalışından sonra seyahat etmeye başladı. Eyalet eyalet dolaşıyordu. Bir ara başından bir evlilik geçti ama karısının iki küçük çocuğunu cinsel sapkınlığına alet ettiğini fark ettiğinde ayrılmak zorunda kaldı. Kız kardeşinin yanına yerleşti, kardeşinin kocasının yanında çalışmaya başladı fakat kardeşinin torununa cinsel taciz yapınca buradaki yaşamı da bir sona erdi. Bir kaç şey almak için kamyoneti ödünç aldığında Maryland'de idi, kamyoneti polisler Jacksonville, Florida'da buldu. Henry Lee Lucas'ın cinayet zinciri burada ilginç bir alaşım halini alacaktı.
Ottis Toole ile bir çorbacıda tanıştı. Ottis Toole, insan etine karşı dayanılmaz bir iştah duyan biseksüel bir caniydi. Annesi, babası, karısı ve zihinsel özürlü iki yeğeniyle aynı evde yaşayan Ottis'in misyonerlikten eve garip adamlar getirmesi ve onlarla eşcinsel ilişki kurması, hatta bu arkadaşlarını karısı ve daha küçük bir kız çocuğu olan özürlü yeğeniyle seks yapmalarını izlemeyi sevmesi her nasılsa artık normal karşılanmaya başlamıştı. Lucas bu eve taşınınca Toole'un karısına yatak odasında yer kalmadı ve komşularla yaşaması için evden kapı dışarı edildi. Özürlü yeğen de iki sevgilinin seks oyuncağı olarak yaşamına devam etti. İki çocuk ile yollara düşen kana susamış bu iki katil, yol boyunca karşılarına çıkan otostopçuları önce öldürdüler. Sonra Lucas cesetlerle kendi ilgilendiği işleri bitirince Toole da akşam yemeği için hazırlık yapıyordu. Yol üzerinde dükkanları ve hatta bankaları soyarak yola devam ettiler. Bir dükkanı soyarken Lucas kasiyeri öldürdü ve oturup Toole'un tecavüz edişini seyretti. Bir seferinde ise yolun kenarında yürüyen bir çiftin yanında durup Toole erkeğe dokuz kez ateş edip öldürdü ve Lucas da döve döve kızı arabaya bindirdi. Yola devam ederken Lucas kıza defalarca tecavüz etti, sonra Toole kenara çekip kızı altı defa vurdu. Bazen ise durmaya bile tenezzül etmeden sadece çarpıp kaçıyorlardı.
İkilinin beraber 65'ten fazla kişinin ölümünden sorumlu olduğu hesaplanıyor. Gerçi Lucas 600'den fazla cinayetin itirafında bulundu ama çoğunun polis kayıtlarında açıklanamayan cinayetlerin kendi üstüne kalmasından hoşnut olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. İtiraflarının arasında üyesi oldukları bir satanist kültten söz ediyor. Bu sanatist topluluğun lideri üye olabilmeleri için bir cinayet işlemelerini şart koşmuş. Bunu yerine getirmek için bir gün sonra, Ottis adamın birini plaja doğru sürüklerken Lucas elinde bir ustura ile plajda oturuyordu. Lucas adamı bir güzel doğradıktan sonra topluluğun üyeleri cesedi bir "Kara Gün" ayininde usulüne göre pişirip yediler. Köle olarak satılmak üzere bebekleri ve küçük çocukları kaçırdılar. Çocuklara uyuşturucu verip yasadışı çocuk pornosu çektiler. Lucas'ın anlattıklarına rağmen böyle bir kültün varlığı ortaya çıkarılamamıştır. Yolda hastalanıp hastaneye kaldırılan Ottis Toole'dan ayrılan Lucas çocuklarla yola devam etti ama o da bir süre sonra tutuklandı ve iki ay hapse mahkum oldu. Çocuklar annelerine iade edildi . Yetiştirme yurduna transfer edilen küçük kız Frieda, (Lucas ona "Becky" diyordu.) bir süre sonra dayanamayıp kaçtı. Tekrar Jacksonville'de bir araya gelen Lucas ve Becky evlendiler. Bu evlilik, Lucas'ın deyimiyle "babacan bir ilişki" ama Becky için işler daha farklı yürüyordu hormonları zaten düzenli işlemeyen Becky bir gece bu isteğinde ısrarlı olmasından dolayı kontrolünü kaybetti, Lucas'a "ibne!" diye çıkışıp bir yumruk savurdu yüzüne. Anında bir bıçak kaparak hızlı bir şekilde Becky'nin kalbini söktü ve kalbi çıkarılmış vücutla defalarca sevişti. Becky çok sonra açık bir alanda yastık kılıflarına doldurulmuş olarak bulundu.
Satanist topluluğun başı Don Meteric, Lucas ile bağlantıya geçti ve Texas'tan bir avukatı öldürmesini istedi. Lucas bir şekilde adamla samimiyeti kurup içki içmeye davet etti. Avukatı sarhoş etti, iyice kafayı bulduğu bir anda "tam içkiyi yutarken boğazını öyle derin kestim ki dışarı içki taştı." dedi itiraflarının bir bölümünde. Cesedi daha kolay bulunması için göğüs kafesi dışarıda kalacak şekilde gömdü. Green River cinayetlerini üstlenmeye kalktı fakat bunun gerçek olmasının hiç olasılığı olmadığı kanıtlandı.
Karısının ortadan kayboluşundan iki gün sonra kendisinden şüphelenmeye başlayan ev sahipleri Kate Rich, Lucas'a çıkıştı ve Becky'nin bir kamyoncu ile kaçtığına inanmadığını söyledi. Arabayla bir gezintiye çıkan ikili, ıssız bir yerde durdu. Lucas kadını bir çok kez bıçakladı, göğsüne bir haç işareti kazıdı ve cesede tecavüz etti. Bir çukura attığı cesedi daha sonra gelip parçalara ayırdı ve parçaları sabaha kadar sobada yaktı. Bir süre ortada gözükmedi, şehre geri döndüğünde eskiden tanıdığı Jack Smart'ın yanında çalışmak istedi. Kendisinden şüphelenen Smart'ın polise haber vermesiyle kıskıvrak yakalandı ama delil yetersizliğinden serbest kaldı. Eyalet turlarına tekrar başladı Lucas ve kendine sevişecek yeni cesetler bulmakta sıkıntı çekmedi. Kasabada dükkanı olan Ruben Moore ile temasa geçti ve Moore gelip kendisi ile çalışması için güzel para teklif etti. Lucas dükkana vardığı sırada polis de onu bekliyordu.
Hiç bir zaman suçu kanıtlanamayan Henry Lee Lucas'ı yeterince içeride tutacak kadar suç vardı artık. Onu her seferinde elinden bırakmak zorunda kalan şerif Bill F. Conway, sonunda başarmıştı ama yine de cinayetleri onun işlediği hakkında bir kanıt bulamıyordu.
15 mayıs 1983'te Joe Don Deaver şafak vaktinde son kontrolleri yaparken, en sevdiği zamanın sessizliğini Lucas'ın çığlıkları bozdu: "Burada ışıklar var! Işıklar benimle konuşuyor." "Ne ışığı, her yer karanlık. Kapat çeneni de biraz uyu, iyice kafayı yedin!" diye çıkıştı gardiyan Deaver. Birazdan yine Lucas'ın sesi geldi : "Gardiyan, çabuk buraya gel!" Sinirle yanına gelen gardiyana "Don, ben çok kötü şeyler yaptım." dedi ve böylelikle gecenin bir yarısı yataktan Deaver'ın telefonuyla kalkan şerif Conway, belki hayatı boyunca bulamayacağı bilgilere ulaşma şansını yakaladı. Henry'yi motive etmek için en sevdiği şeyler olan kahve ve sigaradan mahrum bırakarak daha çabuk yol kat etti. Yalan testlerinden kolayca geçmeyi başaran Henry bu gecenin sonunda her şeyi anlatmaya karar vermişti. Şerif, karşısında oturan Lucas'a soruları sormaya başlarken elindeki kağıtta:
"O kadar uzun zamandır yardıma ihtiyacım var ki ve kimse bana inanmayacak. Geçen on yıl boyunca hep öldürdüm ve kimse bana inanmayacak. Bunu yapmaya devam edemem, tek sevdiğim kızı da öldürdüm. " yazıyordu. Şerif mahkuma "Bayan Rich'e ne yaptın?" diye sorduğu sırada sadece tarihin en büyük seri cinayet soruşturmalarından biri başlamıyordu belki de en sıra dışı olanı buydu.
Henry Lee daha sonra bu cinayetleri yeniden Hıristiyan doğduğu için itiraf ettiğini aslında bu cinayetleri işlemediğini ileri sürse de Texas'taki hapishanede idam günü yaklaşıyordu. Ottis'e paranoid şizofreni teşhisi kondu ve cezası idamdan 6 ömür boyu hapis olarak değiştirildi. Daha sonra Florida'da Fox televizyonunun "America's Most Wanted" programının doğuşuna neden olan 6 yaşındaki Adam Walsh'un kaçırılmasından ve ölümünden sorumlu olduğunu itiraf etti. 15 Elül 1996'da hastanede karaciğer yetmezliğinden öldü. Lucas cinayetle ilgili olarak Toole'un çocuğun cesedini kendisine gösterdiğini ve görüntü karşısında: "kendimi çok kötü hissettim, midem bulandı. Hadi buradan defolup gidelim!" dediğini söyledi. 31 Mart 1998'de bulunduğu sırada üzerindeki tek giyecek olan "turuncu çoraplar" olarak bilinen otostopçu kızın cinayeti davasında idama mahkum edildi. Kız öldürüldüğü sırada başka bir şehirde çalıştığını iddia eden Lucas'ın iddiasını doğrular nitelikte banka kayıtları ve faturaların ortaya çıkması üzerine 27 Haziran 1998'de dönemin Texas valisi George W. Bush tarafından hayatı bağışlandı. "Gerçeğe inandıkları ve doğru olanı bulmak adına gösterdikleri cesaretten ötürü adalete teşekkür borçluyuz." Sözleri gazetelerde yankılandı. "Ama Henry Lee Lucas şüphesiz ki bir çok ayrı cinayetin suçlusudur ve hayatının geri kalanını hapiste geçirecektir."
Henry Lee Lucas, hala hapishanede; yaptıkları, yapmadıkları, söyledikleri ve yalanladıklarıyla bilinmezliğini ve akıllara zarar profiliyle Amerikan adalet sisteminde önemini koruyor.

Hakkında Kitap:

Henry Lee Lucas, 1991, Joe Norris

Hakkında Film:

Henry: Portraitof a Serial Killer

HARVEY MURRAY GLATMAN [KATİL FOTOĞRAFÇI]

Muazzam bale fantezisi Kırmızı pabuçlar ile tanınan Britanyalı film yönetmeli Michael Powell, 1960'ta halkı ve eleştirmenleri o kadar öfkelendiren bir film çevirdi ki, kariyeri tam anlamıyla sona erdi. Filmin adı Peeping Tom'du (Röntgenci) ve bıçak gibi kullandığı bir kamera ayağıyla kurbanlarını öldürürken bir yandan da bu sahneleri kaydeden sadist bir röntgenciyi anlatıyordu. Nasıl hasta bir beyin böyle bir öyküyü hayal edebilir diye sormuştu öfkelenen seyirciler. Ancak Peeping Tom gösterime girmeden bir yıl önce, Harvey Murray Glatman adında Amerikalı bir psikopat, filmde anlatılanlara çok benzeyen suçlardan San Quentin'de idam edilmişti.

Ergenlik çağında bile, Glatman sapık cinsel eğilimler gösteriyordu. En sevdiği mastürbasyon yöntemi, kendi kendini boğmaktı, boynuna geçirdiği tavan arasındaki kirişlere asılı bir ipin ucunda sallanırken, büyüyünce bu tuhaf huylarından vazgeçeceğini söylemişti. Ancak olgunlaştıkça, bağlama, sadizm ve boğulma fantezilerini birer saplantı haline getirmişti. 29 yaşındayken de sapık hayallerini gerçekleştirmeye koyuldu. Bir profesyonel fotoğrafçı pozu takınarak, kendilerine bir kariyer edinmeye çalışan bir dizi genç modeli 1950'lerde çok moda olan ucuz dedektif dergilerinin kapaklarına resimlerini bastıracağını söyleyerek kandırdı. Bu kapaklarda genellikle bağlanmış ve çaresiz durumda genç kadınlar olduğundan, modeller Glatman'ın kendilerini bağlayıp ağızlarını tıkamasına ses çıkarmadılar. Ayrıca görünüşünden de korkmamışlardı; Glatman biraz tuhaf ama zararsız bir adama benziyordu.

Kadınları bir kez hakimiyeti altına aldı mı onları soyup fotoğraflarını çekiyor, tabanca tehdidiyle tecavüz ediyor ve içinde bulundukları durumun korkunçluğunu kavradıklarında da yüzlerindeki dehşet dolu ifadeleri tekrar fotoğraflıyordu. En sonunda da onları bir iple boğarak cesetlerini çöle atıyordu.
Glatman bu şekilde toplam 3 genç kadını öldürdü. Dördüncü bir fotoğraf çekimi ayarladı, ama bu seferki kurbanla başa çıkamadı. Glatman arabasında ona silah çekince, kız üzerine atladı, silahını elinden aldı ve polis gelinceye dek namluyu ondan ayırmadı.

Glatman gözaltındayken her şeyi tüm ayrıntılarıyla itiraf etti. 1958 Kasımında üç gün süren bir duruşmadan sonra verilen idam cezasını çok filozofça bir tavırla karşıladı. "Böylesi daha iyi." Bu yoruma çok az insan karşı çıkardı.

JEFFREY LİONEL DAHMER

(05/21/1960-11/28/1994)
(Milwaukee Canavarı)

"Onları yediğimde içimde tekrar dirileceklerini umut ediyordum"
"Bu yaptıklarımı bir insanın yapabileceğine inanmam çok zor"

21 Mayıs 1960'de doğdu. Babası Kimya Mühendisi, annesi psikolojik problemleri olan isterik bir kadındır. Annesi bütün gün yatakta, babası laboratuarda olduğu için Jeffrey kendi kendine büyümüştür denilebilir. Sık sık taşınırmış Dahmer ailesi, Ohio'ya geldiklerinde 8 yaşındayken yaşlı bir komşuları tarafından tecavüze uğramıştı ve bunun intikamını tüm insanlıktan almaya çalıştı. Aşırı sorunlu ve kendini ifade etme yetersizliğiyle dolu bir ergenlik döneminden sonra sonunda kendini en iyi ifade edebileceği yöntemi keşfetti. Sanıldığının aksine hiçbir davranışında cinsel güdüleri onu yönlendirmedi. Homoseksualiteye karşı olan tepkisini zorla homoseksüel ilişkiye girmek ve öldürmek gibi davranış bozukluklarıyla gösterdi ve bu şekilde kendini ifade etti. O bir homoseksüel değildi.
18 yaşında başladı cinayetlerine. İlk kurbanı bir otostopçu gençtir. Zaten bu ilk cinayette olayı aşmıştır Jeffrey, otostopçu çocuk ilişki teklifini reddedince demirle kafasına vurup öldürmüş, sonra ilişkiye girmiş, ardından mutfak bıçağıyla parçalamış ve bu parçaları asit dolu bir fıçıda eritmiştir. Kemiklerini ise çekiçle ezip bahçeye gömmüştür. Arada bir polisin dikkatini çekmiştir. 1986'da ortalık yerde mastürbasyon yaptığından dolayı bir ceza almıştır.
En acı vakalarından birisi* sudur: 1988'de 13 yasındaki bir çocuğa tacizden iki seneye mahkum oluyor, ama sonra "iyi halden" bırakılıyor. Bundan 3 sene sonra o 13 yaşındaki kurbanın küçük kardeşini buluyor ve evine getirip öldürüyor.

Yakalanana kadar 13 sene geçmişti ve 1978-1991 yılları arasında çoğu zenci çocuklardan oluşan toplam 17 kişiyi öldürdü. Öldürdüğü insan sayısı Henry Lee Lucas ile kıyaslandığında düşük olsa da akil hastalığı ve kurbanları üzerinde uyguladığı tekniklerden ötürü hayat hikayesi diğer seri katillere oranla bir çok filme konu olmuştur. Kurbanları genelde siyah homoseksüel erkeklerdir. Cinsel arzuları üzerinde deney yapmak için Dahmer kurbanlarına lobotomy uygulamış, yani beyinlerinin bir kısmını kesip çıkarmıştır. Aynen Ed Gein gibi Cannibalism Ve Nekrofili hastalığından muzdarip olduğundan kurbanları da bu uygulamalardan nasiplerini almıştır. Bunlardan kimisiyle öldürmeden önce, kimisiyle de sonra ilişkiye girmiştir, kimisinin ise pazılarını ve poposunu yemiştir. Kafasını matkapla deldiği bir diğer grubu ise robota çevirmeye çalışmıştır

Son kurbanının bir şekilde kaçmaya çalışması ile yakalanmıştır. 14 yaşındaki Asyalı kurbanı yari sarhoş ve çırılçıplak şekilde sokağa kaçmayı başarmıştır. Peşinden giden Jeffrey Dahmer, sokakta çocukla ilgilenen insanları onun gay olduğuna ve aralarında tartışma çıktığına inandırmayı başarmış, çocuğu eve geri götürüp öldürmüştür.
Durumdan şüphelenen sokak sakinleri polisi aramış, Pedofili şüphesi ile eve giden polis ağır kokular karşısında arama yapınca foyası ortaya çıkmıştır. Yakalandığında "Bu yaptıklarımı bir insanin yapabileceğine inanmam çok zor" demesi dikkat çekicidir.

Wisconsin'de 28 Kasım 1994'te hapishanenin çamaşırhanesinde bir zenci tarafından arkadan kafasına -tesadüfe bakin ki- indirilen bir demir çubuk darbesiyle öldürülmüştür. Öldüren kişi ifadesinde "Tanrıdan onu öldürmem için emir geldi" demiştir.
Jeffrey Dahmer'i diğer seri katillerden ayıran en önemli özelliği, genel olarak cinayet işleyen kişilerin kurbanlarını öldürmeden önce onlara işkence etmek suretiyle kendilerini tatmin etmeleri ve yeterince doyuma ulaştıktan sonra öldürme eylemine geçmeleridir. Dahmer içinse tam tersi geçerlidir, önce öldürüp ardından eğlenmeye başlar. On iki kişilik bir kurban listesi olmasına rağmen dünyanın en ünlü seri katilleri arasındadır. Kurbanlarını genelde gay barlardan seçen, onları katlettikten sonra ırzlarına geçen, hatıra olarak kafataslarını ya da cinsel organlarını kesip saklamadan önce de hoşuna giden yerlerini yiyen en büyük zevki ise saatlerce balığının gözlerine bakmaktır. Normal bir ailesi, üstün sayılabilecek bir zekası, iyi bir eğitimi ve gözle görülür problemleri olmadığı için yaptıklarına bir sebep bulunamamış ve Dahmer psikologların ilgisini çeken bir vaka olarak kalmıştır.

Hakkında Film:
Secret Life: The Jeffrey Dahmer, 1993, David Bowen tarafından çekilmiştir.
Hakkında Kitap:
The Men Who Could Not Kill Enough, 1972, Anne E. Scwartz

8 Ekim 2009 Perşembe

Windows Kullananlar için Yararlı Bilgiler








PENCERELERİ FARKLI BİR YERDEN KAPATMA 
Açtığınız herhangi bir pencereyi sağ üst tarafta bulunan çarpı işareti dışında farklı bir yerden de kapatabilirsiniz. Sol üst tarafta açmış olduğunuz pencerenin ismi yazar. O' nun hemen önünde de bir simge vardır. O simgeye çift tıklayarak ta pencereyi kapatabilirsiniz. 


RUNDLL HATA MESAJI 
Bilgisayarınız açılırken RUNDLL hata mesajı veriyorsa, ama sistem huzur içerisinde çalışıyorsa yapacağınız şey şu : Başlat\Çalıştır\regedit yazın.
HKEY_LOCAL_MACHINE\SOFTWARE\MICROSOFT\WINDOWS\CURR ENT VERSION\RUN
bölümüne gelin ve hata iletisinde verilen adres satırını silin.

RUNTIME HATA MESAJI 
Bilgisayarınız açılırken RUNTIME hata mesajı veriyorsa, ama sistem huzur içerisinde çalışıyorsa yapacağınız şey şu : Başlat\Çalıştır\regedit yazın.
HKEY_LOCAL_MACHINE\SOFTWARE\MICROSOFT\WINDOWS\CURR ENT VERSION\RUNSERVICES
bölümüne gelin ve hata iletisinde verilen adres satırını silin.

KAYIT DEFTERİNİ GERİ YÜKLEME 
1-Bilgisayarı MS-DOS Kipinde başlatın.
2-MS-DOS komut isteminde, scanreg \restore yazın.
3-Bilgisayarınızı yeniden başlatın.
Bu işlemler sonucunda bilgisayarınız, başarılı bir biçimde başlattığı son duruma geri alınacaktır.

DAHA HIZLI AÇILIŞ
Windows dosyaları açarken küçük bir animasyon gösterir. Bunu engelleyerek bilgisayarın performansını arttırın. Bunun için Registry editörünü çalıştırın (Başlat\Çalıştır\regedit).
HKEY_CURRENT_USER\Control Panel\Desktop\WindowMetrics
anahtarında MinAnimate adında DWORD değeri oluşturun. Bunun değerini 0 yaptığınızda animasyon artık gösterilmez. 1 yaparsanız tekrar etkinleşir.

TÜM DOSYALAR İÇİN HIZLI BAKIŞ
Registry editörünü çalıştırın (Başlat\Çalıştır\regedit).
HKEY_CLASSES_ROOT
anahtarı altında * karekteri taşıyan ilk anahtarı seçin. Quickview adında yeni tuş oluşturun.Varsayılan kaydına * verisini girin. 

"KISAYOL" YAZISINI SİLMEK 
Registry editörünü çalıştırın (Başlat\Çalıştır\regedit).
HKEY_CURRENT_USER\SOFTWARE\Microsoft\Windows\Curre ntVersion\Explorer
anahtarında link kaydını bulun ve değerini 00 00 00 00 olarak değiştirin.

BELGELER MENÜSÜNÜ GİZLEMEK 
Registry editörünü çalıştırın (Başlat\Çalıştır\regedit).
HKEY_CURRENT_USER\SOFTWARE\Microsoft\Windows\Curre ntVersion\Policies\Explorer
anahtarına gelin NorecentDocsMenu adında DWORD değeri oluşturun ve değerini 1 yapın.

WINDOWS LOGOLARININ İPTAL EDİLMESİ
Sistem açılışındaki Windows logosu işletim sisteminin açılışını geciktirir. Bunları iptal etmek için C dizinindeki MSDOS.SYS dosyasına sağ tuşla tıklayın ve Özellikler komutunu çalıştırın. Bu dosya gizli özelliğine sahiptir, bu yüzden gerekirse Araçlar\Klasör Seçenekleri\Görünüm altındaki Tüm Dosyaları Göster seçeneğini işaretleyin. Daha sonra dosyanın Salt Okunur olma özelliğini kaldırın ve Tamam düğmesine tıklayın. Dosyaya çift tıklayıp bir editörde (Örn. Not Defteri) açılmasını sağlayın. Options bölümünde Logo=0 satırını girin. Windows 95 ile çalışıyorsanız Logo=Off girin. Dosyayı kaydedin ve yazma korumasını (salt okunur) tekrar etkinleştirin. Bir sonraki Windows açılışında artık logolar görünmeyecektir.

DİSKET SÜRÜCÜLERİNİN ARANMASININ İPTAL EDİLMESİ
Windows standart ayar olarak her açılışta varolan disket sürücülerini arar. Ancak disket sürücülerde çok nadiren bir değişiklik olacağı için, bu seçeneği iptal edebilir ve böylece açılışı biraz daha hızlandırabilirsiniz. Bilgisayarım' a sağ tuşla tıklayıp Özellikler' ine girin. Başarım\Dosya Sistemi' ne girin ve Disket sekmesine geçin. Buradaki "Bilgisayarımı her başlattığımda yeni disket sürücüleri ara" seçeneğini iptal edin ve yeni ayarı Tamam ile onaylayın.

OTOMATİK SCANDISK ÇALIŞMASININ İPTAL EDİLMESİ 

Windows' u öngörüldüğü gibi Başlat menüsü üzerinden kapatmazsanız bir sonraki sistem açılışında otomatik olarak Scandisk devreye girer ve sabitdiskteki hataları aramaya başlar. Bu işlemin gereksiz olduğunu ve çok uzun sürdüğünü düşünüyorsanız bu fonksiyonu tamamen iptal edebilirsiniz. Bunun için Başlat\Çalıştır\msconfig komutunu girin ve Tamam tuşuna basarak Sistem Yapılandırma Hizmet Programı' nı çalıştırın. Genel sekmesinde Gelişmiş düğmesini tıklayın ve "Hatalı kapatmadan sonra scandisk devre dışı kalsın" seçeneğini işaretleyin. Daha sonra tüm pencereleri Tamam ile kapatın ve Windows' un yeniden başlatılmasına izin verin.



AÇILIŞTAKİ GEREKSİZ ARAMAYI ENGELLEMEK 
Windows açılışta WINSTART.BAT dosyasını arar ve bunun komutlarını otomatik olarak çalıştırır. İşletim sistemi burada varolan tüm sabitdisklerde bu dosyayı arar ve bu da açılış işlemini geciktirir. Bu yüzden Not Defteri editörü ile C:\WINDOWS dizininde boş bir WINSTART.BAT dosyası oluşturun. Windows açılışı böylece sabitdisk hızına göre birkaç saniye daha hızlı gerçekleşir.

CAHCE İÇİN DOSYA VE YOL ADINI ARTTIRMAK
Windows son olarak açılan dosya adlarını ve yollarını (Path) özel cache belleğinde (önbellek) tutar. Bir dosyayı ikinci defa açmak istediğinizde, bu dosyanın sabitdiskteki yerini, dosya sisteminin FAT' i üzerinden tespit etmesine gerek yoktur, bunun yerine hızlı cache' den alabilir. Bu belleği de artırmanız mümkün. Bilgisayarım simgesine sağ tuşla tıklayarak Özellikler' ini açın. Başarım sekmesine geçin ve Dosya Sistemi' ne tıklayın. Açılan pencerede "Bu makinenin belirgin rolü" alanında Ağ sunucusu' nu seçin ve açık tüm pencereleri Tamam ile kapatın.

SİSTEMİ YAVAŞLATAN SES DOSYALARININ İPTAL EDİLMESİ

Windows açılışındaki ve programların çalıştırılmasındaki en büyük frenleyicilerden biri de bunlarla ilgili ses olaylarıdır. Bu yüzden bunları komple iptal edebilirsiniz. Bunu yapmak için Denetim Masası' na girmeniz gerekiyor. Ses bölümünde sırayla önünde hoparlör simgesi olan tüm olayları tek tek işaretleyin. Ses alanındaki Ad açılır menüsünden de Yok' u seçin ve son olarak Tamam ile değişiklikleri onaylayın.

YAVAŞ AÇILAN MENÜLERİ DAHA HIZLI AÇMAK 
Windows menüleri standart ayarlı olarak her zaman kısa bir duraklamadan sonra açılırlar. Bunun daha hızlı gerçekleşmesi için Registry editörünü çalıştırın (Başlat\Çalıştır\regedit).
HKEY_CURRENT_USER\Control Panel\Desktop
dizinine geçin. Burada MenuShowDelay kaydını arayın. Böyle bir kayıt yoksa kendiniz oluşturun (Sağ tuşla tıklayarak). Bu kaydın değeri menülerin gecikme süresini milisaniye olarak ifade eder. Maksimum 65000 değerini girebilirsiniz. 0 girdiğinizdeyse gecikme ortadan kalkacaktır. Windows Me ve 2000' de sağ fare tuşu ile masaüstüne tıklayıp Özellikler' e girebilirsiniz burada Efektler sekmesine geçip "Menü ve araç ipuçları için geçiş efekti kullan" seçeneğinin önündeki onay kutusunu iptal edebilirsiniz.

SANAL BELLEK 
Windows, takas dosyasının boyutunu sürekli olarak güncel bellek ihtiyacına göre ayarlar. Bunun için de sürekli olarak sabitdiske erişir ve sistemin çok yavaşlamasına neden olur. Dosyaya sabit bir büyüklük verirseniz, sabitdisk erişimlerinin sıklığı azalır. Bilgisayarım simgesine sağ fare tuşu ile tıklayın ve Başarım sekmesine geçin. Sanal Bellek' e tıklayın ve "Sanal Bellek ayarlarımı kendim belirleyeyim" seçeneğini işaretleyin. En az ve En çok alanlarına 384MB yazın ve Tamam düğmesine tıklayın. Güvenlik sorgusunu onaylayın ve Windows' un yeniden başlatılmasını sağlayın.

PROGRAMLARIN OTOMATİK BAŞLAMASINI ENGELLEMEK
Çoğu program kurulum esnasında Başlangıçta (Startup) grubuna kendini kaydeder, ya da Windows açılışında Registry' den yüklenirler. Windows bu yüzden daha yavaş açılır. Otomatik açılışı engellemek için, Başlat\Çalıştır\msconfig programını çalıştırın. Başlangıç sekmesinden ihtiyaç duymadığınız program açılışlarını pasif duruma getirebilirsiniz.

BIOS' U YÜKLETMEDEN DAHA HIZLI BOOT ETMEK 

Windows' u yeniden başlattığınızda, işletim sistemi bilgisayarı kapatır ve tekrar açar. Komutu çalıştırırken ek olarak Shift tuşuna basarsanız işlem daha çabuk gerçekleşir. Zira bu durumda sadece Windows yeniden yüklenir, BIOS tekrardan yüklenmez.

4 Ekim 2009 Pazar

PhotoFiltre 6.3.2

PhotoFiltre resimlerinize çeşitli efektler uygulayabileceğiniz ücretsiz bir program. Benzeri ücretli programlarda yapabileceğiniz tüm resim efektlerini PhotoFiltre ile tek tıklama kolaylığında yapabiliyorsunuz. PhotoFiltre yazılımı sadece resimlere efekt veriyor değil, aynı zamanda resim üzerinde diğer editörler gibi dilediğiniz düzenlemeleri ve değişiklikleri yapabiliyor.


http://www.gezginler.net/modules/mydownloads/visit.php?lid=3583

27 Eylül 2009 Pazar

Championship Manager 2010




: RELOADED

: www.fulloyun.com

: Championship Manager 2010 - RELOADED - No Cd / DVD - Cdsiz Oynama - Crack

: Sanal Sürücü

: Max Payne

: 6 (200 MB)

: Daemon Tool's İndirmek için Tıklayın.












http://storage.to/get/BeNkKeID/CMON.FO.Max.Payne.part1.rar
http://storage.to/get/FCNYfGfg/CMON.FO.Max.Payne.part2.rar
http://storage.to/get/OmusZ7TR/CMON.FO.Max.Payne.part3.rar
http://storage.to/get/e9z3gD4N/CMON.FO.Max.Payne.part4.rar
http://storage.to/get/NOplYSxr/CMON.FO.Max.Payne.part5.rar
http://storage.to/get/JxswLr7s/CMON.FO.Max.Payne.part6.rar
 
http://filefactory.com/file/ah9afb1/n/CMON_FO_Max_Payne_part3_rar
http://filefactory.com/file/ah89765/n/CMON_FO_Max_Payne_part5_rar
http://filefactory.com/file/ah89760/n/CMON_FO_Max_Payne_part4_rar
http://filefactory.com/file/ah8976e/n/CMON_FO_Max_Payne_part2_rar
http://filefactory.com/file/ah89759/n/CMON_FO_Max_Payne_part1_rar
http://filefactory.com/file/ah8974h/n/CMON_FO_Max_Payne_part6_rar
http://hotfile.com/dl/12526706/c161019/CMON.FO.Max.Payne.part1.rar.html
http://hotfile.com/dl/12526705/d55844e/CMON.FO.Max.Payne.part2.rar.html
http://hotfile.com/dl/12526704/3444cce/CMON.FO.Max.Payne.part3.rar.html
http://hotfile.com/dl/12526702/c059868/CMON.FO.Max.Payne.part4.rar.html
http://hotfile.com/dl/12526707/772bbdf/CMON.FO.Max.Payne.part5.rar.html
http://hotfile.com/dl/12526703/5a401c2/CMON.FO.Max.Payne.part6.rar.html
 
http://rapidshare.com/files/280162417/CMON.FO.Max.Payne.part1.rar
http://rapidshare.com/files/280162422/CMON.FO.Max.Payne.part2.rar
http://rapidshare.com/files/280162404/CMON.FO.Max.Payne.part3.rar
http://rapidshare.com/files/280162411/CMON.FO.Max.Payne.part4.rar
http://rapidshare.com/files/280162706/CMON.FO.Max.Payne.part5.rar
http://rapidshare.com/files/280160398/CMON.FO.Max.Payne.part6.rar






26 Eylül 2009 Cumartesi

Gta Vice City

Rock Star firmasının 2003 yapımı olan GTA vice city gta üçten sonraki macera depolu bir oyun oyunun diğer sürümlerinde de olduğu gibi bu sürümünde de miami bölgesinde tommy ile bir çeteye hizmet ediyoruz hırsızlık adam öldürme çete çökertme gibi ayak işleri yapıyoruz tabi ki polisler bize problem çıkaracaktır ama oda oyunun vazgeçilmezlerinden. Oyunda çetelerle çatışıyoruz. 2003 yılının en iyi oyunu olan isteklerin üzerini veren grafik ve tasarımı güzel bir oyundur.Gta vice city indirip oynamaya değer bir oyun unutmayın adamınız tommy sizleri bekliyor 

 gta vice city indirgta vice city indir 

Rock Star firmasının yine dopdolu yine macera depolu her şeyiyle mükemmel 2003 yapımı bir oyunla karşılarımızda. Tüm dünyada beğenilen gta serisi 1, 2, 3 derken şimdide vice city oyunuyla beğeni topluyor. GTA ları gta yapan özellik bir çok oyun seçeneğini bir arada vermesi bu sebep dendir ki oyun rekorlar kırıyor şimdi gelelim Gta Vice City ye siz bu oyunda miami bölgesine meydan okuyacaksınız.


 gta vice city indir

 Link

http://rapidshare.com/files/17432122...ayne.part1.rar
http://rapidshare.com/files/17432123...ayne.part2.rar
http://rapidshare.com/files/17432122...ayne.part3.rar
http://rapidshare.com/files/17432121...ayne.part4.rar
http://rapidshare.com/files/17432122...ayne.part5.rar
http://rapidshare.com/files/17432432...ayne.part6.rar
http://rapidshare.com/files/17432485...ayne.part7.rar

25 Eylül 2009 Cuma

Myspace'e Erişim Engellendi Nasıl Girilir

Uzun zamandır hiçbir siteye erişimi engellenmedikçe açıkcası bizde telaşa düşmüştü. Ve beklenen oldu, Myspace ve Last.fm’e erişim engellenmiş bulunmaktadır. Peki, erişim açılacak mıdır tekrar? Youtube’a yıllardır erişim engelli ve açılmadı. Tamam, Youtube’da belki uygunsuz videolar vardı ama Myspace engellemesinin nedenini şu an pek de kimse çözebilmiş değil, açıkcası. Birçok kişi arasında sosyal bir ağ kuran Myscape engelini kaldırmak için belki toplu e-mailler yollanırsa, işe yaraması imkansıza yakın ama imkansız değil, açılabilir. Bunun haricinde, Myspace veya Last.fm’e erişmek istiyorsanız çok ufak bir iki adımla sorunsuz girebilirsiniz. Bu yöntemi, internet kullanıcılarının çoğu bilmese de geri kalan kişilerle (Gittikçe herkes bilmeye başlıyor, yakın bir zamanda ise mutlaka herkes bu yöntemi bilecektir) Myspace’de takılabilirsiniz (hang out)

Myspace girmek için aynı Youtube’da ki taktiğimizi uygulayacağız. Dns değiştirmek, en hızlı dns adlı yazıdan da bu yöntemi yapabilirsiniz. Denetim Masası –> Ağ Bağlantılarım –> Kablolu veya da Kablosuz Ağ Bağlantısına (hangisini kullanıyorsanız) sağ tıklıyorsunuz. Özelliklere geliyorsunuz ve ”Bu Bağlantı aşağıdaki öğeleri kullanır” dan en alta inip İnternet İletişim Kurallarına tik atıp özellikler diyoruz. Açılan pencerede ”Aşağıda DNS Sunucu Adreslerini Kullanın” diyoruz ve ilk boşluğa 208.67.222.222 yazıyoruz. Diğer boşluğa da 208.67.220.220 yazıyoruz.

Gizemli İskelet Gölü

Hindistan'ın Uttarakhand eyaletindeki Roopkund gölü dünyanın belki de en büyüleyici ama bir o kadar da gizemli gölü. İskelet gölü olarak da adlandırılan bu göl Himalaya Dağları'nın en kuytu bölgesinde yer alıyor ve ortalama 5029 metre yüksekliğindeki Himalaya dağlarıyla çevrili bir alanda bulunuyor.
Yapılan araştırmalar, doğanın tüm cömertliğini kullandığı bu gölün çevresinde, geçmişte bazı Hintli kabilelerin yerleşim kurmaya çalıştığını ortaya koysa da bu grupların bu bölgede yaşam kurmakta pek başarılı olamadığını gösteriyor.
Bu göl doğa güzelliğinden çok içinde ve çevresinde var olan 600 civarında iskelet ve kafatasıyla anılıyor. İskeletlerin gizemi de bir türlü çözülemiyor.
Adeta dev bir açık mezarlığı andıran bu gölün bulunduğu bölgede birçok araştırma gerçekleştirilmiş. Farklı birtakım karbon testleri yapılan iskeletlerin 12'nci ve 15'inci yüzyıllara ait olduğu sanılıyor.




Yapılan DNA testleri, bu ölülerin iki farklı gruba ait olduğunu ortaya koyuyor. 




 

Dünyanın En Saçma Haberleri

Yaklaşık 28 yıldır asparagas haber yapan Weekly World News gazetesi kapandı.


'Vampirler, ABD ordusuna saldırdı'.. 'Hitler aslında bir kadındı'... Dünyanın en ünlü ASPARAGAS GAZETESİ, kapandı


İNANILMAZ HABERLERE İMZA ATARLARDI... HEPSİ YALAN BU HABERLERE YILLARCA OKUYUCU BULDULAR... AMA ARTIK:

Yaklaşık 28 yıldır okuyucularına dünyanın en ‘saçma’ haberlerini sunan ABD bulvar gazetesi Weekly World News kapandı ve artık okuyucularına adlı internet sitesinden hizmet verecek.

İşte Weekly World News gazetesinin geçmişteki inanılmaz haberleri:

Titanik kurbanları yaşıyor!

Uzaylılar San Francisco’ya yerleşti.

Amerikalı askerler bir meleği vurdu.

Vampirler, ABD ordusuna saldırdı.

Titanik kurbanları yaşıyor.

Hitler bir vampirdi.

Fidel Castro’yu uzaylılar iyileştiriyor.

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney bir robot.

George Bush, Papa olmak istiyor.

Ölüme çare bulundu.

Hitler bir kadındı.

Hesap ödenmeyince doktor ayırdığı siyam ikizlerini geri dikti.

Koca Ayak bir oduncuyu kaçırdı ve seks kölesi yaptı.

Elvis yaşıyor.

Bir Alman elektrikli süpürgeyle evini süpürürken süpürge beynini yuttu.

Alman bilim adamları 5 ABD başkanını kopyaladı.

Amerika'yı Dehşete Düşüren Canavar

 


ABD'De varlığı tartışılan Montauk Canavarı'nı gördüğünü söyleyen iki tanık daha ortaya çıktı.

The Telefraph'ın haberine göre geçen ay sahile vuran Montauk canavarı tüysüz derisi ve keskin dişleri ile sahile vurmuş ve görüntüsüyle dikkat çekmişti.


Önce bir internet sitesinde yayınlanan haber ve fotoğraf daha sonra Fox Nexs ve CNN tarafından da haberleştirilmişti.

12 Temmuz'da canavarın ilk fotofrağını çeken Jenna Hewitt, karlıştığı bu canlının neye benzediğine dair hiç bir fikri olmadığını söylüyor.

26 yaşındaki Hewitt, kumsalda oturacak bir yer ararken insanların bir şeye baktığını gördüğünü ve yanlarında gittiğinde ise hayretler içinde kaldıklarını söylüyor.

Bölgede yaşayan insanların ise bu yaratıkla ilgili çeşitli teorileri var. Köpek, rakun ya da bir çeşit deniz canlısı olabileceği konuşuluyor.

14 Eylül 2009 Pazartesi

Sıradışı İnsanlar

Genetik bozukluklarla dünyaya gelen sıradışı insanların sıradışı resimleri.

Adolf Hitler ve Kardeşi

 http://www.resimsakla.com/data/media/6/Adolf_Hitler.jpg



Almanların ünlü diktatörü ve malum herkez tarafından bilinen bir yazar!!! olan adolf hitler, yahudilere soykırım yaptığı dönemlerde kendisinden daha hassas ve insancıl olan kardeşiyle konuşuyorlardı. ama adolf hitler kardeşini her zaman bir düşman olarak görmekten kendini alıkoyamıyordu. neredeyse yahudilerden farksızdı hatta onlardan bile tehlikeliydi gözünde. adolf hitler kardeşiyle masada yemek yerken birden belinden silahını çekti ve masanın üstüne koydu.
kardeşine;
- al bu silahı ve beni vur!!!
kardeşi şaşkın bir şekilde;
- ama sen benim ağabeyimsin neden seni öldüreyimki
adolf hitler çok sakin ve soğukkanlı bir şekilde;
- çünkü sen beni öldürmezsen ben seni öldürücem
çünkü senin bir gün beni devirip alman ordusunun başına geçme olasılığı uykularımı kaçırıyo.
kardeşi;
- hayır ne senin yerine geçmek gibi bir düşüncem var nede şu an seni öldürmek
iyi peki der adolf hitler ve hiç düşünmeden silahı masadan alır ve öz kardeşini şakağından vurarak öldürür.

Kayıp Dünya

 



Brezilya ve Venezuela arasında bulunan Roraima Dağı, dünyanın en gizemli yerlerinden birisi olarak kabul edilmektedir.Amazon ormanlarının ortasından fırlayan ve bulutların üzerine çıkan 2770 metre yüksekliğindeki Roraima Dağı, bilimadamlarının tanımıyla kayıp dünyadır.

Son derece sert kuvars taşından oluşan bu ilginç dağ, bir mimarın elinden çıkmış görüntüsü vermektedir. Çünkü 4 bir yanından yontulmuş el yapımı bir binayı andırıyor.Bu görüntüsü yüzünden uzun süre bu dağı burada yaşayan insanların yapmış olabileceği düşünüldü.Bu yönde çok sayıda araştırma yapılmasına rağmen bu tezi doğrulayacak bir bulguya rastlanmadı.
Bu sarp ve çıkılması çok zor olan dağın sadece görünümü değil, zirvedeki esrarengiz coğrafi farklılıkları da bir türlü çözülemedi. Dağın en tepesinde çok sayıda şelale bulunuyor. Bu kadar sert bir dağ’da çok sayıda şelale bulunmasının sırrı çözülemedi. Dağın zirvesinde sayısız mağara ve tüneller bulunuyor. Bu tüneller içerisinde uzunluğu yaklaşık 500 metre olan mağaralar var.44 metre yüksekliğinde ve tamamen kuvars tüneller, burada inceleme yapan yer bilimcileri bile şaşkına çevirdi.
Bazı alanları saf granitten olan Roraima Dağı, sadece kendi görüntüsüyle değil üzerinde yaşayan canılarla da şaşırtıyor. Dünyanın en küçük kurbağası bu dağın sirvesinde yaşıyor. Ayrıca dağda yaşayan bitki ve hayvanları buradan başka yerde görmek mümkün değil.

Bu Enteresan Yerden Kareler